31 Ağustos 2011 Çarşamba

EV BARK İŞLERİ NASIL OLACAK?

Annem: Esra nasıl bir yerde kalacaksın ki sen oralarda.. Çatısı var mı?
************                                                                                                  
Almıla: Esra bana öyle çok sinek böcek bahsetme n’olur; kelebekleri, kalacağın güzel evi filan anlat da gelene kadar kendimi alıştırayım..
************
Burcu: Esra, Şubat’ta gelebilicez gibi duruyor, evde yatacak bir yatağım olsa iyi olur, kışın ortasında tropikal tatil yapmayı planlıyorum ona göre. Arkadaşımın evi var da Gana’da :))
************
Abim: Esra ben şimdi millere uçaklara filan baktım, orası bana İstanbul mesafesinde, yani gelmem kolay.. İstersen baştan da gelirim eve yerleşirken yardım etmeye ama biz Evrim’le düşündük ki biraz zaman geçsin öyle gelelim, hem burda kış varken tropikal tatil olur. Sen bi git bak da, evine bi yerleş...
************
Banu: Esra sen bi git o eve yerleş de bi.. Kaldığın evin bir tuvaleti varsa gelip kalabilirim!
************
Liste uzayıp gidiyor, Gana ile birlikte gelen gündemimiz: EV!


Bu iş anladığım kadarıyla şöyle oluyor, illa ki önceki sene Gsk gönüllü(ler)i– veya bir başka firmanın gönderdiği BM proje gönüllüsü – o ülkede kalmış oluyor. Sana o kişinin boşalttığı evi gösteriyorlar; zaten pek bir alternatifin yok, tutuyorsun. 

Geçen senenin Gsk gönüllüsü Tuba (Kenya/Nairobi’de 6 ay çalıştı) çok güzel bir evde kalmıştı tek başına. Modern, havuzlu filan bir sitede 1+1 bir evin fotoğraflarını gördüğüm için gayet iyimserim başından beri. Özellikle, annemin bir “çatı” derdi olduğu düşünülünce, olması beklenenden daha  rahatım :) Tek sorun, gittiğinde bir süre “misafir evi”nde kalıyorsun, o biraz zor geçebiliyor diye anlatıyorlar. Sinekler, böcekler, girilemez durumdaki banyolar gibi.. Bu sorunum da çok kolay çözüldü, şöyle ki;

Biz Gana’ya Gsk’dan 4 kişi gidiyoruz; 2’si İngiltere, 1’i Amerika’dan, diğeri de benim zaten. Projeler genellikle Temmuz – Ağustos aylarında başlıyor, insanlar gittiler, çalışmaya başladılar bile. Ben ekibe en son katılan kişiyim, haliyle hazır eve yerleşivereceğim :))) 

Asıl sıkıntıyı Harriet (ve partneri/ 2 gün önce evlenme teklifini kabul ettiği nişanlısı Nathan – burda bomba bir hikaye var ayrıca anlatacağım) çekti. Harriet 1 ay kadar bir süre misafir evi’nde bavullarla yaşadıktan, bin tane kötü ev gördükten sonra sonra çok şükür!! evimize geçti. Şimdilik bir tane fotoğraf var, onu aşağıya kopyalamayı deneyeceğim.
Harriet’le online olarak paylaştığımız bu süreçte Gana emlak piyasasına dair bir sürü şey öğrendik. Mesela toplam 2 alternatif ev tipi vardı yaşamak için. Ya teneke şehirlerde yaşayacaktık (ki haliyle bu bir alternatif değil) ya da önerilen dev, bahçeli, aşçılı, yüz tane odası olan, eşyalı adledilen fakat eşya olarak bir yatak ve bir koltuğun kastedildiği çok pahalı evlerden birini seçecektik. Harriet, Benee isimli emlakçı-vari kardeşimizin yönlendirmesiyle bir kaç tane ev baktı, sonuç olarak bu evde karar kılındı. Evlerin kira bedeli içine faturalar, internet gibi evin yan ihtiyaçları dahil edilmiş. “Güvenlik” de bu kalemlerden biri.

Bu arada bu devvvvvv evlerde tek tek oturmanın bir seçenek olmaktan hızla uzaklaştığını görüyorsunuz, 4 Gsk gönüllüsü ve Harriet’in partneri Nathan olarak 5 kişiyiz.

Şimdi sizlere fotoğrafını görmekte olduğunuz evin kirasını açıklıyorum; günlük 90 $ !! Gözden kaçmasın, bu rakam günlük rakam, 30’la çarpılacak!! Şaka mı, değil..!

Neyse ki kiramızı projemiz ödüyor :)

30 Ağustos 2011 Salı

ALISVERIS!

Burası en zevkli kısım:)
Projenin Gana/Kumasi’de olduğunu öğrendiğim an aklımdan geçen ilk şeyi söylüyorum: Orada ne giyilir ki?!
Şimdi öncelikle, bu ülke 5 derece kuzey paraleli üstünde bulunuyor, yani ekvatordayız. Tropikal iklim, sürekli sıcak. Sıcaktan kastım 27-30 derece. Bizim anladığımız anlamda yaz ve kış yaşamıyorlar; daha ziyade ıslak mevsim, kuru mevsim olarak ikiye ayırmışlar. Mart gibi yağmurlar başlıyor, her gün ve sürekli yağmur yağıyor. Takip ettiğim kadarıyla Mart’tan bugüne yani 6 aydır hiç güneş açmadı! Eylül ayında hava açmaya başlıyor, bir sonraki Mart’a kadar yağmur yok ama sıcak bir rüzgar var; bu rüzgarın ismini ortaokul coğrafya kitaplarından hatırlarsınız: alize.
Mevsime ek olarak gece-gündüz saatleri de değişmiyor. Bizim için enteresan sayılabilecek bir şey, ekvatorda oldukları için güneşi hep aynı açıyla alıyorlar, sabah 6’da gün aydınlanıyor, akşam 6’da hava kararıyor. Gece gündüz sıcaklık farkı da pek yok, geceleri sıcaklık en düşük 25 derecelerde görülüyor.
Daha önce bu kadar nemli ve sıcak bir ortamda kalmadığım düşünüldüğünde, gardrobuma bir “tropikal iklim reyonu” açmam gerekti :) H&M ve Mango’yu yeniden keşfettiğim Haziran ayında o daracık kabinlerde şortlar, elbiseler, gömlekler denerken zevkten ölüyordum ne yalan söyliyim! Anneme sorarsan, “bakalım bir çamaşır makinan olacak mı, hadi makina buldun onu çalıştıracak düzenli bir elektriğin olacak mı” endişesi ile çok az sayıda eşya götürmeli, böylece onların sık sık yıkayarak kirli eşya biriktirmemeliydim. Valla ben bir makinam olacağına yürekten inanarak hareket ettim!
*********
Liste şöyle ki;
İnce kumaştan, kolları katlanabilen cepli gömlekler
Bolca beyaz askılı t-shirt
Güzel bir sandalet (üzgünüm, benim adım Esra olduğu için o sandalet rugan ve kırmızı oldu:)
Sürekli giyeceğim 2 spor ayakkabı
Komando tipi, bol cepli pantolon ve şortlar (pantolonum Almıla’dan, Gana’ya Armani bir komandoyla gidiyorum, taklit zannedileceğine güveniyorum! :)
Bir sırt çantası (buna daha bakmadım, fikri olan var mı?)
Yağmurluk (bu konuyu şimdilik görmemezlikten geliyorum)
Sürekli takacağım bir şapka (ben şapka takmam ki diyordum ki, müdahaleler geldi, sanırım göz ardı edemeyeceğim...)
***********
Topuklara ve ipeklere veda ediyorum... Buna sevineceğim ölsem aklıma gelmezdi!

29 Ağustos 2011 Pazartesi

ASILAR VE ILAC HAZIRLIGI


Bir Afrika ülkesini ziyaret etmeye karar verdiğiniz an itibariyle size diyorlar ki, aşı olacaksın!
Bu konuyu, “orada çok hastalık var, aşılan da aman enfekte olma” cinsinden öğüt-vari algılıyor insan başlangıçta ama işler daha ciddi ilerliyor. 
Öncelikle, bir grup hastalığın, az bulunduğu ülkeden çok bulunduğu ülkeye doğru seyehat ediyorsan, vize almak üzere başvurduğun ülke senden, bir aşı belgesi talep ediyor. Bu belge, devletin sana resmi olarak verdiği, doktordan resmi damgalı bir “aşı sertifikası” Hangi ülkeye giderken ne aşısı olmak gerektiği bilgisi internetten kolayca bulunabiliyor.
İki tip aşı var her ülke için.
Bir “bu aşıyı olmazsan sana vize vermem” dedikleri aşılar; Gana özelinde, Sarıhumma ve Tifo. Devlete ait “Sahil ve Hudutlar Sağlık Müdürlüğü”nden telefonla randevu alıyorsunuz, o gün 2 aşıyı da yapıyorlar. Sarıhumma değil ama Tifo aşısı azıcık ateş ve ağrı yapıyor. Şirkette filan önemli bir işiniz varsa o güne aşı koymamanızı öneriririm. Aşıyı olduğum günün ertesi günü bir sunumum vardı benim, bütün gün kolumu kaldıramadığım için o sunumu hazırlamak eziyete dönmüştü.
Diğeri ise; kırsal alan gezeceksen bu aşıları olsan iyi edersin dedikleri, zorunlu olmayan grup. Benim projem tarımsal alan kapsadığı için ben bu grubun tamamını oldum. Bunlar da;
·         Difteri, Tetenoz, Boğmaca, Polio (4’lü karma erişkin) Merak etmeyin bunlar çocukluğunuzda olduğunuz ama devam dozlarını yaptırmadığınız için koruyuculuğu düşş aşılar. Tek dozla hepsine karşı koruyuculuğunuz artıveriyor.
·         Hepatit B (Bunu daha önce hiç olmadıysanız 3 doz olmak gerekiyor. Normalde 6 aylık bir süreç bunun tümünü yaptırmak ama, 1 ay içinde yapılabilen hızlı bir aşılama takvimi de vakti olmayanlar için süper çözüm. 0. 7. Ve 21. Günlerde 3 doz olduktan sonra 1. Senede bir doz daha hatırlatma aşısı oluyorsunuz)
·         Hepatit A (Bu tek doz yapılan bir aşı, ben doğal bağışık olduğum için yaptırmadım)
·         Meningokok menenjiti (Hacca gidenlere yapılan tek dozluk bir aşı, benim doktorum orta Afrika’da bulunan bir patojen olduğunu söyledi, bu aşıyı da –tek doz olarak- yaptırıyoruz. Ayın 12’sinde yapılacağı için henüz tecrübe etmedim)
**********
Aşı konusuna paralel bir sıtma ilacı gündemi var. Sıtma, Afrika’nın her yerinde çok yaygın görülen bir hastalık; sivrisinek ısırığıyla bulaşıyor. Henüz bir aşısı yok ama günde tek tablet alınan bir ilaçla, yüksek oranda koruma sağlanıyor. Tabi ilacı her gün almak gerektiğinden seyehat süresince kullanılacak dozun tamamını baştan temin etmek gerekiyor. İlacın henüz Türkiye’de ruhsatı da olmadığı için yurtdışından getirip ülkeye sokmak da mümkün olmadı. Tatilimi yurtdışına denk getirip bavulda taşıdım ben. Ama iyi haber var, bizim arkadaşlar bir ihaleden bahsediyorlar, Eylül’den itibaren Sahil ve Hudutlar Sağlık Müdürlüğünden alınabiliyor olacakmış.
**********
Bunların dışındaki ilaç ve medikal hazırlık kolay. Bir liste var doktor arkadaşlarım yazdılar; iki tip antibiyotik, yanık kremi, diyare için çözümler vs vs. Onları zamanı geldiğimde yazarım. Sanırım bavulda ilaçlar için önemli bir hacimsel alan ayırmam gerekecek. 

BUGUN BENIM BLOG YAZMAYA BASLADIGIM GUN :)



Yola çıkmama tam 1 ay kaldı, hazırlıklar kutlama edasıyla devam ediyor! Geçen gün şirkette bir arkadaşım dedi ki, “Aa daha bavul bile hazırlamaya başlamadıysan nasıl bir hazırlık işin var ki?” Yaa, bir tek bavul toplamaya kalsa keşke..
Şimdi bir kere Afrika’ya gidiyorum dediğin anda devletin sana zorunlu tuttuğu bir sürü iş var. Aşılar olacaksın, onları resmi sertifika ile kaydettireceksin, giderken sıtma ilaçlarını yanında hazır edeceksin.. Onun dışında, uzun dönemlik gidiyorsan, evini toplamak, depoda tutmak, geri taşımak gibi ekstra bir grup planlama yapman da gerekecek.
Hele ki nüfus cüzdanı, pasaport, ikametgah ilmuhaberi filan gibi klasik-tembellikten-ötürü-yıllardır-yapılmamış-iş’lerin varsa, ki ben bunların yanına ağzımdaki bütün dişlere dolgu yapılmasını ekledim, bildiğin 3 aylık iş planı çıkarmadan yetişmen mümkün değil!
************
Yazılarımı başlık başlık ve kısa yazılar halinde düzenliyeyim diyorum.. Kolay okunur hap gibi yazılar olsun.
Blog application olarak bir takvim eklemeyi becerebilirsem, planlamamı takvime yerleştireceğim. Böylece, olur da beni ziyarete Gana’ya gelmek isteyen, Afrika’ya seyehat planlamak, Birleşmiş Milletler’e yada bir şekilde Afrika'ya gönüllü olmak isteyen olursa “hazır planlanmışı var” cinsinden kullanıversin.