13 Mart 2012 Salı

SEN BENİM İÇİN BİR YUMURTASIN! :)

Bu ülkede bir yumurta durumu var! Dün şoförüm Kasım bana, sen benim için bir yumurtasın” dedi.
Baştan anlatayım :)

***
Yumurta,  ülkenin her yerinde simge olarak saygı uyandırıyor. Temelde, yaşamın özü, dokunulmamış ve çok kırılgan bir parçası gibi görüyorlar. Cümle içindeki kullanımı da şöyle olabilir mesela,
-          Ona, elinde taşıdığın bir yumurtaymış gibi davran, kırma, üzme.
Şoförüm Kasım’ın söylediği de aynısıydı işte, sen benim için bir yumurtasın, bana güvenip kendini emanet ediyorsun. Ben de seni her gün sağ salim evine ulaştırınca rahat ediyorum.
***
Bir diğer yumurta gündemi de kızların kadınlığa geçişlerinde var; “ergenlik töreni” adını verdikleri çeşitli törenlerin ardından yumurta “yutuluyor”.  


Bizde erkeklerin sünnet ile birlikte davullu zurnalı “sen artık büyüdün, erkek oldun” töreninde kutlanmaları gibi, Gana’daki kızlar da “sen artık büyüdün, kadın oldun” cümlesi ile ilan olunuyorlar. Farklı kabilelere göre değişen enteresan adetler var, Batı Gana’da bir kabile “Dipo” dediği bir adet gereğince yılın aynı döneminde ilk defa adet gören kızları çırılçıplak soyup, kızların beline dolanan cam boncukların ucuna sallandırılan –edep yerlerini örtecek büyüklükte- kumaşlarla giydiriyor, çevre ailelere tanıtıyorlar. Benim öğrencilerimden birisi Dipo’ya çıkıp gösterilebilmeyi “onur” sayan bir aileden geliyor. 11 yaşında adet gördüğünde onu da “sunmuşlar” bu şekilde. “Gösterilebilmek” diyorum çünkü, adet gördüğünde hala bakire olan kızlar çıkıyor Dipo’ya. Bakireliğini nasıl ölçüyorlar onu bilemiyorum.
Batı kabileleri dışında, Ashanti, Fa ve Ga kabileleri kızlara aktif olarak bir tören düzenlemiyorlar; onun dışında ailenin küçük kızının adet gördüğünü öğrenen tüm aile büyükleri, onu “artık kadın olduğu için”  kutlamaya geliyorlar. Bu gün yapılan bir takım önemli konuşmalar var; kızla daha önce konuşulmayan türden, ağırlıklı olarak, oğlanlardan uzak durmak yönünde, öğütler veriliyor.
Kabilelerin tamamında ortak olan şey şu ki, kızı kutlamaya gelen herkes YUMURTA GETİRİYOR! Yaşamın kaynağı, temel besin maddesi, “ısırılmak değil yutulmak sureti ile” yendiğinde, kızımızın yumurtalıklarının besleneceğine, doğurganlığının artacağına inanılıyor. Bu konu benim öğrencilerimin hazırladığı “Gana’da Kadın Kimliği” çalışmasında da geçiyor, kızlar diyorlar ki, yumurta, senin ileride doğacak çocuklarını güçlendirmesi için. Eğer çiğnersen, kendi bebeklerini çiğniyormuş gibi olursun. Aman Allah’ım!
Benim kızlardan birisi, adet gördükten sonraki 1 ay boyunca her gün yumurta yutmuş. Bildiğiniz, tavuğun koskoca yumurtası! Vallahi ben size söylüyorum, bebeklerimi çiğnemeyeyim diye yumurta yutmaya çalışırken boğulan kızlar için de ömrü yetmedi diyor olabilirler :)
***
Bir diğer yumurta gündemi de, başkentinde yaşadığım Ashanti kabilesinin – bu kabile hiç köle olmadığı için kendi kültürünü biriktirip bugüne kadar getirebilmiş- erdem simgeleri arasında yerini alan “Sankofa” olarak karşımıza çıkıyor. Bu simgeler, kabile krallığın, kendi gençlerine verdiği öğütler ve hatırlatmak istediği güçlü duygulardan oluşuyor. Sankofa özelinde ise kafasını 180 derece geriye çeviren ve gagasıyla, sırtında taşıdığı yumurtayı tutan bir kuşun resmi var. Diyor ki, tecrübelerin, bir yumurta kadar değerlidir, onları unutma, bir yumurtayı koruyacağın gibi özenle sakla. Hayatta düzeltilemez bir hata yoktur, geri dönüp kendi tecrübenden faydalanabilirsin.
***

Sanırım benim bilmediğim bir takım başka faydalar da göreceklerini düşünüyorlar yumurtadan. Buraya ilk geldiğimiz aylardı, Stacie’nin şoförü Amed, dudağımın uçukladığını görünce dedi ki, Yumurta yesene, geçer. !!! Bilemiyorum…

***


Bu memlekette yumurta ucuz. Ucuz protein bulmak kolay değil diye sanırım… Sabah öğlen akşam yumurta yeniyor Gana’da… Salatanın sandviçin içinde, üstünde ketçapla filan, her şeyle heryerde servis ediliyor. Geçen ay, öleceğim yumurta yemekten diyerek nokta koydum olaya.

2 sene filan yumurta görmek istemiyorum :)

Sevgiler,
Esra