8 Kasım 2011 Salı

AFRİKA BENİ KABUL ETTİ :)

Afrika’daki iş hayatının –interneti, e-mail’i, iş iletişimini nasıl kullanması gerektiğine dair, ne yazık ki çok ağır şekillerde terbiye almış özel sektör çalışanlarıyla baş edemeyişini görmek çok enteresan deneyim.
Konumuz: MDC onayı almayı çalıştığım proje.
***
Okuyanlar olmuştur, geçtiğimiz haftalarda MDC Batı Afrika yöneticisine sunduğum bir proje vardı. (Onlar beni, devlete bağlı derneklerle tanıştırıp, bu kurumlar kapsamında ne yapabileceğim konusunda yönlendirmeye çalışıyorlardı, ben de bu süreç içinde kendi projemi teklif etmiştim)
Geçtiğimiz hafta, birlikte çalıştığım arkadaşım Dommie aracılığıyla öğrendim ki, Afua projeyi Dommie'den dinleyince kabul etmiş, haliyle öngördüğümüz stratejik ortağın ofisinde hazırlıklarıma başlayabilirmişim.
İlgili ofise gidip projenin ana iskeletini çıkarttım, başlangıç işlerin bir kısmını tamamladım ama bir taraftan da hafta boyunca MDC'deki kimseden haber alamayınca huylanmaya başladım. Güzel bir proje sunumu hazırlayıp MDC Amerika’ya, her şeyin başındaki direktöre mail attım. Kendisine çok iyi haberlerim olduğunu, powerpoint sunumu halinde göndermekte olduğum projemin Afua tarafından kabul edildiğini, şimdi hazırlıklara başlamak üzere bir dernek ofisine yerleştiğimi; MDC üst yönetiminden bir yatırım danışmanını bu projeye atayabilirse daha da verimli ilerleyebileceğimizi bahsettim.
Bu arada VITAL projesinden, MDC gönüllüsü olmam için beni talep eden kişinin kim olduğunu ve benden beklentisini öğrenmek istediğimi, çünkü bunu MDC Gana’nın herhangi bir beklenti tanımlamadığını paylaştım. (6. Ayın sonunda beni değerlendirebilmek için bunu yapmak zorundalar) Mail içeriğinde Afua veya Dommie'den hiç bahsetmedim ama cc’ye şirkette bizim gönderildiğimiz yerlerden sorumlu olan kontağımı ekleyince, konunun Afua'yı –ışık hızıyla- harekete geçirmesini umuyordum…
***

VITAL tarafındaki kontağım burada olan bitenden tamamen haberdar ve Afrika’ya gelen tüm gönüllülerin 1. aylarını yerleşmek ve adapte olmakla geçirdiklerini, sakin olup ortama ayak uydurmamın beni rahatlatacağını söyledi. Açıkçası ben Afua'nın sadece “fırsat bulamadığı için” benimle ilgilenmediğini, projemi de içeriğine bile bakmadan “kabul etmiş gibi” yaptığını düşündüğüm için biraz gürültü çıkartmam gerektiğine inanıyordum. Anladık farklı kültüre adapte olacağız da, adapte olup çalışmayı mı bırakalım yani!?
***

Velhasıl eşzamanlı giden başka gönüllülerin başka mevzuları da eklenince, bir aydır kendisinin deyimiyle “zaman bombası üzerinde oturmakta olan” Afua'nın günü aniden boşalıverdi. Tartışmanın içeriğinden bağımsız olarak, fazlasıyla rekabetçi iş hayatlarımızda erkenden pişmek zorunda kalmış iki birey olarak, ev arkadaşım Steffi ve benim, bambaşka tarzlarla da olsa yapısal olarak çok gelişmiş tartışma biçimimizi izlemek güzeldi.
Sonuç olarak, süper verimli geçen 2 saatin ardından, bugün hem projem kabul edildi, üstüne de buradaki bir meyve suyu firmasının büyütülmesi için fizibilite ve yatırımcı ilişkileri eklendi.
Çok şükür Afrika beni kabul etti!

***
Proje ile –özellikle şirketten-  ilgilenenler olabilir, birkaç özet bilgi paylaşıyorum;
Bu bir “şehir pazarlama” projesi. Kumasi şehrinin, Afrika ile ilgilenen yatırımcıyı etkileyebilecek bir takım özelliklerini market ederek, şehri bir endüstri markası haline getireceğiz.
Amacımız, 2013 yılının Mayıs ayında Helsinki’de gerçekleştirilecek olan MDC – Afrika Yatırım Zirvesi’ne hazır projeler götürmek.
O zamana karar tam 1,5 senemiz var. Bunun ilk 6 ayında ben, projeye dahil olacak farklı devlet kurumlarını ve dernekleri bir araya getirerek işin ana planlamacısı olacağım. Ürünün özüne, ana mesajlarına karar verecek, iletişim kampanyasını oluşturacağım. Ardından ilk sunumları hazırlayacak ve teklif programını çıkartıp, ülkeme döneceğim. Benden sonra iki kademeli yatırımcı görüşmeleri olacak. İlk tekliflerin ardından gelen değerlendirmeler toplanacak, elimizdeki tüm malzeme revize edilecek. Helsinki’deki sunumlar yapıldığında, projeler kabul edildiği anda yürümeye hazır vaziyette olacak.
Eş zamanlı olarak çalışan ikinci bir grup ise, devlet kanadındaki –yatırımı bloke eden- aksaklıkları gidermek üzere hükümetle görüşmelere başlayacak. Banka faizlerinin astronomik oluşu veya devletin onay prosedürünün 5 ay sürmesi gibi. Stratejik ortağımızın bir devlet kurumu olmasını istememdeki temel sebep buydu başından beri; kurumun genel başkanı bir parlamento üyesi ve bölge yöneticisi de gerçek bir kabile şefi. Gana’da bürokrasi bir kör kuyu olduğu için devlete bu yoldan erişmek daha kolay görünüyor.
Bana şans dileyin! :)

Sevgiler,