20 Kasım 2011 Pazar

SU NE YAPILIR? A) İÇİLİR B) EMİLİR




Biz burada suyu “saşe”lerden içiyoruz. Kenarından dişimizle minik bir delik açıyor, oradan emerek içiyoruz.

Öyle ya, çok sıcak, suya sürekli ihtiyaç duyuyor insan. Ya yanımızda –ilkokulda taşıdığımız plastik emzikli olanlardan- suluk taşıyacağız, yada 1,5 lt’lik şaşal şişelerden alacağız. Gana’lılar kendi yollarını bulmuşlar. Suyu poşetten içiyorlar. Bir pratik ki! :)

***
Yarım lt’lik poşetçikler halindeki saşe suyu her yerde bulmak mümkün. Trafikte, sokakta, okulda… Her yerde satılıyor. Herşey gibi su da kafalarda satıldığı için beklenmedik yerlerde –örneğin okullarda öğretmenler odasında- görmek mümkün. E bir de, çok basit bir şey, insan çantaya iki tane saşe atıveriyor, tamam. Yer de kaplamıyor...
***



Çeşme suyu içilmiyor burada. “Ne var canım biz de içmiyoruz” diyorsunuz ya, burada meyve filan da yıkanmıyor. Diş de fırçalanmıyor çeşmeden akan su ile. (Ancak pişireceğimiz şeyler için kullanabiliyoruz bu suyu) Haliyle, salata yapacağız diyelim, önce genişçe bir kaseye 1 saşe su dolduruyoruz. Domatesler bitince suyu yeni bir saşe ile değiştirmeli, marulu yeni suda yıkamalıyız. Haliyle evde de çok kullanılıyor. O yüzden “ev için” özel paketleri var. 50'lik saşe poşetleri ile aldığınızda sizi bir hafta filan idare ediyor.
***
Asıl bomba şimdi geliyor. Bu saşe ambalajlar yaygın olarak su için kullanılsa da içki satmak için de kullanılıyor! Sadece televizyondaki reklamını gördüm şimdilik ama bazı barlarda şişeden değil saşeden koyuyorlarmış. Aşağıda iki reklam:
***





P.S. Bu arada şamanın ruhunu bekleyen arkadaşlarım için; bu hafta da gidemedik. Yine birisi sıtma oldu, ötekinin bilmemkimi Akra'dan geldi, herkes ortadan kayboldu, ben de tek başıma gitmeye çekindim. Şimdilik belirli bir tarih de yok...

Sevgiler,